(Turkish) Benim Konum Hep Gezi Artık!

Sorry, this entry is only available in Turkish. For the sake of viewer convenience, the content is shown below in the alternative language. You may click the link to switch the active language.

31.05.2021

Yazan: Sevil Baştürk


Benim konum hep Gezi artık! 

Geçen haftasonu,Barselona’nın ardından ‘Vegan Dostu’ statüsünü kazanan ikinci kent olan Didim’de yaşam dolu festival Didim Vegan Fest’deydim. İlki 2017 yılında düzenlenen, sonra pandemi nedeniyle verilen aranın ardından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen festivale, 2019 yılında 200 bin kişi katılmış.

Benim için üç gün boyunca her şeyin vegan olduğu bir yerde olmanın keyfi anlatılmaz, yaşanır. Hem yerli halkın hem de ürünlerini tanıtmak isteyen girişimcilerin kurduğu stantlarda vegan ürünleri, yemekleri ve Ege mutfağının vazgeçilmez lezzetlerini tattık. Hayvansal ürün kullanmadan yaşamak, doymak, birlikte keyif almak mümkündü.

3 gün boyunca, vegan devrimi ve hayvan özgürlüğü, vegan sanat, spor, sağlık konularında söyleşiler, sergiler, film gösterimleri, atölyeler ve konserler gerçekleşti.

Zülal; ‘Tek ricam sizden, bu festivalden ayrılırken lütfen bir kez daha düşünün, başınızı yastığa koyduğunuzda akşam, benim için bir tek can katledilmedi, diyebilecek misiniz?  Diyorsanız dünyanın en büyük huzuru budur. Sömürmeyin, zulmetmeyin, can almayın, can alınmasını desteklemeyin.. ‘ dedi bir yerde. Çıkmıyor aklımdan, biliyorum başkalarında da kaldı.

Ben, çevre ve iklim başlığı altında, 6.yok oluşun eşiğinde köprüden önce son çıkışın veganlık olduğunu anlattım. ‘Eğer yönümüzü değiştirmezsek kendimizi gittiğimiz yerde buluruz’, dedim. ‘Zenginlik tanımını baştan yapalım. Paranın ötesinde olsun. Temiz hava, temiz su, temiz gıda, makul barınak, sıcaklık, dostluk ve uyumlu toplum için çalışalım’, dedim. ‘Mahalleme, meydanıma, ağacıma, suyuma, toprağıma, evime, tohumuma, ormanıma, köyüme, kentime, parkıma dokunma!’ dedim tabii bir de.

İşte ben, birçok veganın boykot etttiği bu festivale bu son cümleyi bir kez daha ve daha yüksek sesle sarfetmek için katıldım.

Birçok vegan grup, ilçe sınırları içinde yapılan deve güreşleri nedeniyle geçtiğimiz yıllarda katıldıkları bu festivale katılmayacaklarını bildirmişler ve tüm vegan aktivistleri boykota davet etmişlerdi oysa.

Biz katılanlar, deve güreşlerine neden karşı olduğumuzu her fırsatta anlattık, Yunus Emre Yalçın’in deve güreşlerini de anlattığı “ Anima “ belgeseli festivalin önemli etkinliklerinden biriydi. Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın bu konudaki açıklamasını @BağımsızHayvan sosyal medya hesaplarında bulabilirsiniz.

Ama benim konum başka işte. Hem aynı, hem başka.

Ben aslında yaşamın olduğu her yerde Gezi’yi savunmam, hatırlatmam, haykırmam gerektiği için gittim Didim Vegan Fest’e. Gezi’de başka bir dünyanın mümkün olma ihtimalini hep birlikte sevdiğimiz için; hep birlikte talana, ranta kurban gitmesin yurdum da, insanı da, hayvanı da dediğimiz için; daha yaşanabilir kentler istediğimiz için; parkımıza birlikte sahip çıkarken şiddet gördüğümüz için ve şimdi arkadaşlarımızı hapsettikleri için…

Artık daha da güçlü, daha da renkli, daha da sesli, ‘Yaşamın olduğu her yerdeyiz, yaşam hakkını savunuyoruz, buradayız!’ dememiz gerektiği için.

Ve iyi geldi Didim’de  Gezi’yi anmak; yaşam hakkı için birlikte olduğumuzu yeniden hissetmek.

Ben kendimi bildim bileli birçok azınlık grubun içinde yer aldım. Bir yandan diyorum ki, kendimi vegan olarak hissettiğim kadar azınlık hissettiğim başka bir konu olmadı.

Diğer yandan da diyorum ki, veganların sayısı her yerde azdır, doğru.  Ama veganların hayalleri Gezi’nin hayalleriyle birlikteydi  -şiddete ve sömürüye karşı, cana yakın!– ve biliyorum, Gezi her yerde.

Bir avuç muyuz, yüzbinler miyiz bilemiyorum bazen.  Ama parçalanmak yerine çoğalmamız gerektiğini çok iyi biliyorum. Birlikte olabileceğimiz her anı, geniş katılımın olduğu tüm platformlarda ve kamusal alanlarda birlikte hareket ederek, kısaca ‘Gezi hayattır! diyeceğimiz, ‘insana, doğaya, hayvana özgürlük!’ için bir araya geleceğimiz her anı şimdiden kutluyorum.

Tıpkı Gezi’de olduğu gibi, birlikte alan tutabileceğimize, farklılıkların zenginliği ile bir araya gelebileceğimize, tartışabileceğimize, ortaklıklar yaratabileceğimize ve sözümüzü birlikte haykırabileceğimize inanmak istiyorum.

Arkadaşlarımızı alana kadar; karanlık gidene, geriye Gezi ve umut kalana kadar işimiz her yerde çeşit çeşit ve çok.

“Kentte Ekolojik Yaşam” temasıyla gerçekleşen 2022 Kadıköy Çevre Festivalinde 4 haziran cts günü saat:14.00’de  B Sahne’de buluşalım mı?